”İl il, okul okul” bakmak lazım diyen Özlü, NTV canlı yayınında şu açıklamaları yapmış oldu:
”Ilkin şunu söylemek isterim. Ben bir hekimim, okulların açılmasıyla ilgili riskleri söyleyeceğim. Fakat bunlar okullar açılmasın, geç açılsın anlamına gelmez. Ben tehlikeyi dile getirmek zorundayım, bu benim sorumluluğum. Ben bu riskleri, olasılıkları konuşurum fakat karar verici değilim. Karar verici Ulusal Eğitim Bakanlığı.
Ben burada sözü söylerken kendimi eğer frenlersem denge iyi kurulamaz. Sıhhat açısından risk nedir; dile getireceğim. Kamu yönetimi tüm tarafları dinleyecek ve kendisi bir karar verecektir.
Okullarla ilgili dünyadaki durum her ülkede aynı değil. Bazı değerler söz ediliyor fakat bunlar aynı değil. Bazı okullar, bazı kültürler, yaşam farklılıkları var. Okulların açılmasının salgının yayılmasında katkısı olmadığı yayınlandı. Okul içinde enfeksiyon görüldü fakat yaygın bir bulaş rapor edilmedi. Okuldan da bulaş olduğu yönünde kanıtlar yok.
Okullar öncelikli olarak kapatılması ihtiyaç duyulan bölgeler olarak görülmüyor. Yada açılması için de öncelikli olarak söylenebilir.
class=”cf”>
İsrail’de mesela, okullarda ciddi enfeksiyon riski artışı görülüyor. Bizdeki durum iyi mi? Bunu destekleyecek veri yok. Fakat dünyada bu konudaki emek harcamaları ben de okumuştum.
Bizim bir riskimiz şu. Geniş aile yapımız var. Okul çocuklarımız nineleriyle, dedeleriyle sürekli yazışma halindeler. Kalabalık aile, bir arada olma, birbirinin evine gidip gelme, yeme-içme, zaman geçirme. Çocuklar biliyorsunuz ki daha düşük riske haiz fakat yaşlılar tam tersi. Bu iki jenerasyon arasındaki birlikteliğin dikkate alınması gerekir.
Her aile aynı değil. Çekirdek aile var, evine dönen var, haftada bir iki kez büyük babasıyla bir araya gelen aile var. Şu demek oluyor ki burada benzeşik bir durum yok. Konuşurken genelleme yapmak, etkili olur-olmaz demek doğru olmayabilir. Buna dikkat çekmek isterim. Evlatların bulaştırma olasılığı bizim benzer biçimde toplumlarda birazcık daha yüksek.
10 şahıs, 15 şahıs öğrencinin olduğu sınıflarla 50 kişilik sınıfları aynı görmemek lazım. Bu da mühim bir şey bulaştırma açısından. Okul bazlı, şehir bazlı değerlendirilmesi gerekir. Ulusal karar yerine, bölgesel bazlı, okul bazlı hatta fizibilite yapılabilir.
ÖĞRETMENLERE AŞI ÖNCELİĞİ ÇAĞRISI
class=”cf”>
Bu meydana getirilen sıralamanın da kendine bakılırsa bir mantığı var. Fakat şunu söyleyemeyiz. Öğretmenler aşı olursa okullarda risk biter diye bir şey yok. Fakat şöyleki düşünmeyelim. Öğretmenleri aşıladık, artık risk olmaz benzer biçimde bir fikir yanlış.
MUTASYONLU VİRÜS
Üçüncü dile getirilmesi ihtiyaç duyulan; mutasyon var virüste biliyorsunuz ki. Ve dünyada yayılıyor. Türkiye’de de vakalar tespit edildi. Bunun özelliği de genç yaşta, çocuk yaşta daha çok hasta çıkması ve ağır seyretmesi. Dolayısıyla daha net olarak bilemediğimiz artmış bir tehdit görünüyor.
Bu üçünü bir araya getirerek Ulusal Eğitim Bakanlığı kararını verecektir.
SALGIN AZALMADI, HIZ KESMEDİ
Benim 31 Ağustos ile ilgili çekincelerim vardı. Maalesef bu çekinceler ilerleyen dönemde yine kapanmaya gidecek şekilde doğrulanmış oldu. Ümit ederim bu zamanda bu adımlar atılacaksa önlemli, kademeli ve acil edilmeden atılır. Bundan dolayı dünyada salgın durmadı. Bakın ben dördüncüsünü de söyleyeyim.
Biz okulları kapattığımızda, Türkiye’deki olay sayısı şimdiki olay sayısından daha düşüktü. Biz o dönemde okulları kapattık. Türkiye’deki olay sayısı da azalmış değil. Dünyadaki olay sayısı da fazlaca daha çok. Salgın azalmadı, hız kesmedi.
Ben açılmasın demem, diyemem. Ben de öğrencilerimi özledim. Bir an ilkin okulların açılmasını isterim.”