Financial Times’ta (FT) yer edinen habere gore, uzmanlar Türkiye’deki genç iş enerjisini istihdam etme problemininin, ülke ekonomisinde uzun soluklu zararları olacağı görüşünce.
Türkiye’de yaşayan lojistik mezunu Ozan Yılmaz, mezuniyet belgesinin iş bulması mevzusunda doğru yol bulunduğunu ummuştu. Sadece, mezuniyeti üstünden bir yıldan fazla bir vakit geçmiş olmasına karşın hala iş bulamadı.
“TECRÜBE İÇİN ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK LAZIM”
İstanbul’da annesiyle beraber yaşayan Yılmaz, işsizlik sürecini “Her zaman iş arıyorum, bazen görüşmelere de çağrılıyorum ancak bir şey çıkmıyor. Tecrübe istiyorlar ancak onu edinmek için de bir yerde çalışmaya başlamak lazım.” ifadeleriyle deklare etti ve edinim kazanabilmek için parasız da çalışabileceğini söylemiş oldu.
Pandemi sürecinin şartları daha da kötüleştirdiğini vurgulayan Yılmaz, “Ne yazık ki çoğu çalışan çok gergin” dedi.
Yılmaz ek olarak, “Ailem üzerinde bir yük gibi hissediyorum. Kendi paramı kazanamayacağımı görünce, hayattan beklentisi olmayan biri gibi hissediyorum” ifadelerini kullandı.
“İNSANLAR İŞ GÜCÜNÜ TERK EDİYOR”
Mevzuyla ilgili açıklamalarda bulunan TOBB Üniversitesi Iktisat doçenti Güneş Aşık da, açıklanan işsizlik rakamlarında yaşanmış olan düşüşün ‘aktif iş arayışında olan kişilerin sayısındaki azalmayla’ ilgili bulunduğunu söylemiş oldu ve “Aktif olarak iş arayan, dolayısıyla işsiz sayılabilecek kişilerin sayısı düşüyor. İnsanlar iş gücünü terk ediyor” ifadelerini kullandı.
Emek verme yaşındaki genç nüfusun bir milyondan fazla artmasına karşın, iş gücü haricinde kalan nüfusun oranı yüzde 31.1’e terfi etti. Bu sayı geçen yıl yüzde 28.7 olarak duyuru edilmişti.
TÜİK KİMLERİ İŞSİZ SAYIYOR?
Referans süreci içinde istihdam halinde olmayan (kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz bir şekilde hiçbir işte çalışmamış ve bu şekilde bir iş ile bağlantısı da olmayan) kişilerden iş aramak için son 4 hafta içinde iş arama kanallarından minimum birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan 15 ve daha yukarı yaşlarındaki fertler işi olmayan nüfusa dahildirler. 2014 yılı öncesinde iş arama kriterinde referans süreci olarak “son 4 hafta” yerine “son 3 ay” kullanılmaktaydı.
“GERÇEK RAKAMLARI HESAPLAMAK ZOR”
İstanbul Data Üniversitesi’nde öğretim görevlisi Murat Sağman da, “Gerçek işsizlik rakamlarını hesaplamak zor,” dedi ve kaç kişinin iş gücü haricinde kaldığının bilinmediğini söylemiş oldu.
Analistler, küresel finansal krizin peşinden, yüksek katma kıymetli sektörler yerine tüketim ve inşaata odaklanan bir ekonomik modele doğru kaymanın, son dönemlerdeki finansal dalgalanmalarla beraber gelişme eğilimin durmasına niçin bulunduğunu söylüyor.
“GERÇEK BİR DEĞİŞİME İHTİYACIMIZ VAR”
Sağman da mevzuyla ilgili olarak şu değerlendirmede bulunmuş oldu:
İnşaatın tesirini azaltmaya çalışan ve öteki endüstrilere, bilhassa yeni endüstrilere odaklanmaya çalışan yapısal reformlara ihtiyacımız var. Türkiye ekonomisinde gerçek bir değişime ihtiyacımız var fakat bu vakit alacak.
TOPARLANMANIN İSTİHDAMA ETKİSİ OLMADI
Türkiye ekonomisi, geçen yıl toparlanma emareleri gösterse de, bu oranın istihdam alanında bir karşılığı olmadı. Bunun yanında, corona virüsünün iktisat üstündeki tesiri ise istihdam oranına bir darbe daha vurdu.
Bahçeşehir Üniversitesi ekonomik ve toplumsal araştırmalar merkezi müdür yardımcısı Gökçe Uysal da, gençlerin iş gücü piyasası içinde bulunmaları icap ettiğini vurgulayarak şunları söylemiş oldu:
Bunlar uzun süre süresince iş gücü piyasasında kalmaları ihtiyaç duyulan gençler. Bugün 20 yaşlarında olan ve işsizlik devasa yükseklikte olduğundan iş aramayan biri, 40 yıl daha iş gücü piyasasında duracak. Sözcü