Oyuncu Ozan Itimat ve eski kız arkadaşı Deniz Bulutsuz’un, “basit yaralama” ile öteki suçlardan “sanık-müşteki” olarak karşılıklı yargılanmalarına başlandı.
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, sanık-müşteki Ozan Itimat ile sanık-müşteki Deniz Bulutsuz, avukatlarıyla beraber katıldı.
Duruşmada kimlik tespiti meydana getirilen sanık-müşteki Ozan Itimat, aylık gelirinin 5 bin lira, sanık-müşteki Deniz Bulutsuz da 20 bin lira bulunduğunu söylemiş oldu.
Savunması ve şikayeti sorulan Deniz Bulutsuz, eski yakınma beyanlarını aynen yeniden ettiğini belirterek, “Yaşananları tekrar anlatmak zorunda kalmazsam memnun olurum.” dedi.
Ozan Itimat’i yaraladığına dair fotoğraflar olduğu hatırlatılan Bulutsuz, “Bu yaraları siz mi yaptınız?” sorusuna karşılık, “Yaralanmaları ben yapmadım. Canımı kurtarmaya çalışırken kendimi savundum. Bana gelen darbelere engel olmaya çabaladım.” şeklinde konuştu.
Hakimin, “Olaydan bir gün sonra Ozan Güven’in arabasını isteyip o arabayla Bursa’ya gitmişsiniz, doğru mu?” sorusunu da yönelttiği Bulutsuz, “Buna bir itirazım yok. İstanbul’dan uzaklaşmak istedim.” ifadesini kullandı.
Savunması sorulan Ozan Itimat ise soruşturma aşamasında verdiği ifadeye ekleyeceği yada çıkaracağı bir şey olmadığını kaydederek, “İddia edilen suçlamaları kabul etmiyorum. Şikayetim geçerlidir. “dedi.
Ozan Itimat’in daha ilkin mahkemeye sunmuş olduğu yazılı savunması okundu. Savunmada, “Deniz bana, bir görüşmemizde, ‘eski sevgilim vardı, çok da güzel ilişkimiz vardı’ deyince biraz bozuldum, ‘ne gerek vardı Deniz’ dedim…Müstakil bir eve gittik. Alkol almadık. Yatakta yatıyordu, ben gelince konuşmaya başladı, ayrılma konusu geçti. Sehpanın üzerindeki abajurun şapkasını takmak istedim. Abajuru eline aldı. Elinden almaya çalışırken abajurun sapı, denizin çenesine çarptı, çenesi yarıldı. Aşağı inip yara bandı getirdim, çenesine yapıştırdım. Sonra da ‘sen bana vurdun’ dedi ve saldırdı. ‘Seni rezil edeceğim, seni Türkiye’ye kadın döven adam diye tanıtacağım’ diyordu. Abajur ayrılınca sapı denizin elinde kaldı. Gerekirse mahkemeye getiririm abajuru.” ifadeleri yer buldu.
“Çenenizde şu an iz kaldı mı?” diye soran hakime, çene yarasına ilişkin fotoğraf yayınlandı. Fotoğrafa ve maskesini çıkaran Deniz Bulutsuz’un çenesine bakan hakim rapora, “çok dikkatli bakıldığında çenesinin ortasında bir iz olduğu görüldü” ifadesini yazdırdı.
DAHA ÖNCE ATILAN MESAJLARI TARTIŞTILAR
Duruşmada söz alan Deniz Bulutsuz’un avukatı, Itimat tarafınca Deniz Bulutsuz’a daha ilkin yazıldığını iddia etmiş olduğu, “O gece her şeyden çok sana ihtiyacım olduğu halde seni korkuttuğum için çok utanıyorum, çocuklaşıyorum. Seni kaybettiğime üzülüyorum” şeklindeki mesajı sordu.
Bu mesajları doğrulayan Itimat, şunları söylemiş oldu:
“Evet, bu mesajı bir gece ben yazdım. Bu olay gecesinden yaklaşık 5 ay önce yazılan bir yazıdır. İlişki dinamikleri değişiyor. Bağırdığım için utandığımı ifade eden bir yazı bu. Bağırdığım için bunu dediysem diğer şeyleri nasıl yaparım? Bu 5 aylık ilişkinin 4 defasında kendisinden ayrılmak istedim. Bir kere Bodrum tatilini yarıda kestim ve gene ayrıldım. ‘Ben bir şey yaparsam sen beni öldürürsün ya da karakolluk oluruz’ dedim. O da, ‘bir daha böyle bir şey yapmayacağım’ dedi. O gece bayılma numarası yapmıştı. Bağırdığım için özür diledim. Ayrılmak istemedi. Bu mesajın buraya bağlanması, niyetinin ne olduğunu çok belli ediyor. Ayrıca bunun cevabı da var.”
Ozan Itimat, bir sual üstüne, “Deniz’i son gördüğümde çenesinde taktığım yara bandı vardı, başka da bir şey yoktu. Evden kendi rızasıyla çıkmış ve benim şoförümü beklemiş. O halde olan bir insan benim şoförümü bekliyor.” ifadesini de kullandı.
“BANA KIRIK CAMLI ABAJURLA VURDU”
Alıkonulma meselesini anlatması istenen Deniz Bulutsuz ise, şu şekilde konuştu:
“Ev iki kattan oluşan. Ozan’dan darbe almaya, dayak yemeye yukarıda başladım. Evin anahtarı bende yok. O dönem beraber kalıyorduk. Ayrı yaşadığım bir ev vardı. Çenem üst katta yarıldı. Telefon elimden üst kattan alındı. Çenem kırık abajurla çizildi. Ampulü kırıktı. Benim çenemi ağaç değil cam kısmı kesti. Bana kırık camlı abajurla vurdu. Merdivenlerden indikten derhal sonrasında evin çıkış kapısı var. Merdivenlerin başlangıcında saçımdan tutup duvara vurdu. Aşağıdaki zemine yuvarladı. Kapıya oldukca yakın. Telefon olmadığı için kapıdan çıkmaya çalıştım sadece beni yeniden yakalayıp kapıyı üstüme kilitledi. Yerde beni tekmeledi. Canımı kurtarmak için kapıdan çıkmaya çalışırken bana yeniden vurdu ve kapıyı kilitledi.
Evde başka kimse yoktu. Salon camından sesimi geçen insanlara duyurmak için salona koştum. Gelip müdahale etsinler istedim. Pencerede de aynı şey oldu. Ozan pencereyi kapatıp seslenmeme engel oldu. Pencere ve kapı arasındaki süreçte oldukca darbe aldım. Kapının olduğu yerde bilincimi kaybedip yığıldım. Üzerime su dökerek beni ayılttı, darbe almaya devam ettim. Bir süre vurmaktan vazgeçince arkasını döndü. Kapı kilidini açıp kendimi dışarı attım. Ayakkabısız görüntü anı bundan sonrasına ilişkindir. Evden uzaklaşmaya çalıştım, yan sokağa girdim. Ayağımda bir şey yoktu, üzerim kanlıydı ana caddeye çıkma cesareti gösteremedim. O arada sokakta H. beyi gördüm (Ozan Itimat’in şoförü), otomobilini tanıdım, önüne çıkıp arabayı durdurdum, bindim. ‘Mümkün olmasıyla birlikte uzağa git’ dedim.”
“OLAYIN MUHATAPLIĞINI YAŞAMAK İSTEMEDİM”
Bulutsuz, bir sual üstüne, daha ilkin Ozan Itimat’in alkol aldığında fütursuz davrandığını, küfre yatkın durduğunu ve o haldeyken üzerine gidilmeyeceğini bilmiş olduğu için hakaret içerikli sözle ilgili tartışmayı başkalarının yanında yapmadığını da belirterek, eve onunla konuşmaya gittiğini de dile getirdi.
Ozan Itimat’in avukatının, “Neden müvekkilimin arabasına bindiniz, başka arkadaşınız yok muydu?” sorusunu yönelttiği Bulutsuz, “Ben aracı ondan istemiyorum. O geceyi, olayı bilen ben, Ozan, H. ve evine gittiğim arkadaşım E. idi. Olayı anlatmam gerekir araç istemem için. Başka birine açıklamak, olayın muhataplığını yaşamak istemedim. Kaçmak, uzaklaşmak istedim.” dedi.
“Arabayla Bursa’ya gelinlik bakmaya mı gittiniz?” sorusunu da cevaplayan Bulutsuz, “Bu bir mazerettir. Kaçmak için bir şey söylemek gerekir. Aileme söylediğim bir bahane bu.” derken, gene bir sual üstüne, daha ilkin asla tanımadığı birinin tacizine uğradığını ve onunla ilgili açmış olduğu davada mahkemenin bu kişiyi suçlu bulduğunu da aktardı.
Savunmaların peşinden talepleri sorulan Ozan Itimat’in avukatı, Adli Tıp Kurumu’ndan tekrardan rapor alınmasını, tanıklarının dinlenilmesini, müdahillik talebinde bulunan Aile Bakanlığı’nın bu talebinin reddine karar verilmesini ve müvekkilinin duruşmalara katılma zorunluluğunun kaldırılmasını talep etti.
Deniz Bulutsuz’un avukatı ise tanıkların dinlenilmesini talep etti.
Ayrıca her iki tarafın avukatı da müvekkillerine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kanununun uygulamasını istemedi.
ARA KARAR: ABAJUR İNCELENECEK
Ara kararını açıklayan mahkeme, soruşturma aşamasında dinlenilen tanıklardan sürücü H.D. ile R.Ç, ve E.S’nin çağrılmasına, evin güvenlik görevlisi olan öteki şahit M.A’nın ise hazır edildiğinde çağrı edilmesine karar verdi.
Sanık-müşteki Deniz Bulutsuz’un çenesinde meydana gelen yaralanmanın yüzde durağan(durgun) iz bırakıp bırakmadığı yönünden Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) rapor alınmasına hükmeden mahkeme, Bulutsuz’un tüm raporlarının ATK’ya gönderilerek, yararlanmanın rahat tıbbi müdahaleyle giderilip giderilemeyeceği yönünde bir rapor istenmesini de karara bağladı.
Ozan Itimat’in getirebileceğini belirttiği, vakada kullanılan abajurun silahtan sayılan bir alet olup olmadığı yönünde incelenmesinin uygun görüldüğünü kaydeden mahkeme, bu abajurun bir sonraki duruşmada incelenmesine karar verdi.
Mahkeme, Ozan Itimat’in duruşmalara gelme zorunluluğunu kaldırarak duruşmayı erteledi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Yaşanmış olan sertlik vakasıyla ilgili Deniz Bulutsuz’un şikayeti üstüne Ozan Itimat hakkında, Ozan Itimat’in şikayeti üstüne de Deniz Bulutsuz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştı.
Ozan Itimat aleyhine yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, Itimat’in, “hakaret, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama” suçlarından 13 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Deniz Bulutsuz aleyhine yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede ise, Bulutsuz’un, “basit yaralama” suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
İddianamelerin sunulmuş olduğu İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi, her iki iddianameyi birleştirerek, iki tarafın da müşteki-sanık olarak karşılıkla yargılanmasına karar vermişti.